70'li yılların başında Türkiye’nin her daim medeni kenti İzmir’de, ilkokula çocukların yürüyerek gidebildiği zamanlarda doğmuş, azsa şikayet etmeyen, çoksa kardeşiyle paylaşan, sobanın yanında dersini çalışan sakin bir kız çocuğuydum. Annelerin, çocukların ödevini kontrol etmeye vakti ya da mecali olmadığı, babaların özellikle kız çocuklarını okutmak için sakalını süpürge ettiği günlerdi. Sanırım sonradan edindiğim arkadaşlarım gibi, Anadolu Liseleri sınav sonucunda İzmir Amerikan Lisesi'ni kazanarak iyi bir şey yaptığımı aile fertlerimin sevincinden anlayacak...